FİKRET YILDIRIM


BİR YALANDIR ÖMÜR DEDİĞİN

.


Bir çift göz ve kocaman bir yüreğin gördüğüdür gördüğün.

Çam ağacının altıdır. Önünde sayısız zeytin ağacı saygı ve sevgiyle selama durmuştur.

Deniz göğe gülümseyerek bakar ve onun en sevdiği maviye bürünür.

Alçakgönüllü ve alçak boylu evler denizle sohbettedirler.

Adalar denizle göğü ayırmak için uzanırlar art arda.

Resmi çeken güneştir. Çünkü zaman albümüne yerleştirecektir.

Sen de geçip gitmişsindir bu masalın içinden, tanıklarınsa gitgide azalmaktadır.

Zeytin ağaçlarının kokusuyla kokteyl olmuş yosun kokusunun halen genzinde olması işte bundandır.

Kime anlatsan dinlemeyecek, kime yemin etsen inanmayacaktır görüp yaşadıklarına. Oysa her ilkbaharda hemen yanı başında bulunan ilkokulundaki sınıf arkadaşlarınla piknik yaptığın kutsanası bir yaşam sahnesidir.

Evet, bu gördüklerinin hepsi de yalandır.

Çünkü bir zamanlar adı “Tavşan Tepe” olan bu büyülü görüntünün yerinde bu resimde görülen hiç ama hiç bir nesne bugün artık yoktur.

Zeytin ağaçlarının yerini mezarlık, en fazla üç katlı binaların yerini gulyabani beton dikitleri, dingin koyun yerini denizi pisletmekle yarışan yatların limanı, yemyeşil görünen adaların yerini de çirkin yapılarla örülü bir ruhsuzluk almıştır.

Evet, ben sizlere yalan söylüyorum; ne gördüğünüze inanın ne de bana!

Gördüğünüz, bugün pek az kişinin anımsayabileceği ortak bir düşten başka bir şey değil.

Sizleri kandırdığım için hepinizden çok özür diliyorum.

Fikret Yıldırım

#Pendik #Tavşantepe