ZEKİ GÜVEN


HACI İBRAHİM YAYLA


                                    HACI İBRAHİM YAYLA 

               İbrahim Yayla. 1933 Yukarıçaylı doğumlu. Çocukluğu gençliği bu köyde geçmiş. Köyünde çiftçilik, kırda amelelik, dağlarda bıçkıcılık yaparak ekmeğini bilek gücüyle  kazanmış biri.

               Namazında niyazında  çok temiz, dürüst bir kişi olduğu için coğrafyamız ona genç yaşında henüz  hacca gitmeden hacı lakabını uygun görmüştür.

               Yöremizde  Hacı İbram ismiyle anılır. Kırklı yaşlarda Eskişehir´e göç etmiş. Apartman kapıcılığı yaparak yaşamına devam etmiştir.

                                           ???

               İşte bu yıllarda Hacı İbrahim ile yollarımız kesişti. (1978) Eskiişehir Eğitim Enstitüsünü kazandım. Sonuçlar cuma günü belli oldu. Pazartesi okul açılıyor. Apar topar minibüsçü Adem Ceylan´ın ilk pazartesi günkü seferiyle Eskişehir´e geldim. Adem eniştem beni Hacı İbrahim dayının evine bıraktı.

               " Buradan bir iki gün okuluna git gel. Sonra bir ev bakarız. Babanla  öyle konuştuk.

                - İbrama! Gence iyi bak."  deyip çekti, gitti. 

                                           ???

               İbrahim dayının çoluk çocuğu yok. Hanımı Hatice yenge ile bir apartmanda kapıcılık yapıyor. Kapıcı dairesinde kalıyorlar. Daire diğer kapıcı dairelerinden daha büyük ve daha kullanışlı, aydınlık.  

               Beni güleryüzle  karşıladılar ve salona açılan yan odayı bana tahsis ettiler.  

               Biz hafta sonu gelmeden birbirimizle öyle kaynaştık ki baba oğul- anne oğul olduk.

               Hacı İbrahim, Nardın köyünde Adem eniştemin  yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen çok yakın komşusuymuş. Çocuk özlemini, sevgisini Adema´nın çocukları Kamile ve Mehmet´le gidermeye çalışmışlar. Babamı ve annemi de yakinen tanıyorlarmış." Seni başka yere göndermeyiz. Yanımızda oku." dediler. 

               Beni çocukları gibi sevdiler. Apartmanımız Adalar´ın bitiminde Atatürk Caddesi´ndeydi. Yazın Adalar´da ailece  akşam gezmeleri yapar; komşularımıza misafirliğe gidip gelirdik.

              Tam üç dönem onların yanında kaldım, ekmeklerini yedim. Her ikisinden de Allah razı olsun. Haklarını helal etsinler.

                                              ???

/resimler/2018-10/13/2130270081351.jpg

               Hacı İbram çok titiz ve  çok çalışkan bir adamdır. Görev ve sorumluluğunu tam anlamıyla yerine getiren bir kişidir. O yıllarda Eskişehir Atatürk Caddesi´nde  örnek bir  kapıcı olarak ün yapmıştır.

              Çok net hatırlıyorum. Bizim apartmanın yöneticisi diğer apartman yönetici ve  kapıcılarını alıp bizim apartmanın kazan dairesini gezdirirdi. Kimi zaman da diğer apartman yöneticileri kapıcılarının kulağından tutup getirirlerdi bizim kazan dairesine.

              Bizim kazan dairemiz yerlere bal dök yala... Kömürler duvara boydan boya ta tavana kadar kerpiç örer gibi istif edilmiş. Yerler her zaman  tertemiz...

             Çoğu zaman bu istifleme işine ben de yardım ederdim. İşimiz bittikten sonra kazanın önüde sigaraları yakar istiflediğimiz, düzenlediğimiz yerlere bakar dururduk. 

/resimler/2018-10/13/2142044001165.jpg

               Eşi de kendisi de son derece misafirperver insanlardı. Yedirmeyi içirmeyi çok severlerdi. Başkalarına yardım etmek için can atarlardı.

               Bunların bu yönünü çok iyi bilen Adem eniştem yöremizde  doktora görünecek olanları minibüsüyle  İbrahim dayının evine bırakır, giderdi. İbrahim dayı hiç yüksünmez tanıdık tanımadık, zengin fakir demeden  o kişiyi doktorlara götürür yedirir, içirir; hizmetine koşardı. Ve bundan her ikisi de büyük mutluluk duyarlardı.

              Amelelik yapmaya gelen Nardınlılar, doktora kontrole gelenler, Eskişehir´e yolu düşenler   de çoğu zaman bizde kalırlardı. Benim odamda  misafir bir oda arkadaşım her akşam mutlaka  olurdu.

             Kısaca hizmet etmediği, ekmeğini yedirmediği insan yoktu bizim coğrafyada. 

/resimler/2018-10/13/2131061488283.jpg                                        

             Onbeş yıl Eskişehir´de kapıcılık yaptıktan sonra SSK´den emekli oldu. Köyüne döndü. Eşiyle birlikte hacca gidip geldiler. Yaşamın tadını çok sevdiği köylüleriyle geçirecekken hanımını kaybetti. Hepten yapayalnız kaldı. 

              Altı yedi kere ziyaretine gittiğim İbrahim dayı şimdi Bilecik Huzurevi´nde... Ziyaretçilerini bekliyor. 

                                HATİCE YAYLA  

              Ah! Hatice yengem,

              Sen ne mükemmel, temiz, şakacı, dürüst, neşeli  bir kadındın ki sen gideli  İbrahim dayımın yüzü hiç gülmedi. İşi hiç rast gitmedi. Bayramlarda ziyaretinize geldiğimizde eve giren çıkan eksik olmazdı. Senden sonra  o  güzelim üç katlı evde ne çocuk sesi ne büyük insan sesi duyuldu. İbrahim dayı bile o çok sevdiği evde, avlularda, köyde  sensiz yapamadı. Şimdi Bilecik´te huzurevinde bir an önce  sana kavuşmak istiyor.

             Ruhun sad olsun. Allah rahmet eylesin.             

    

Ergün Özmen
15.10.2018 12:20:46
Gerçekten iyi insandır İbramagam. Zeki Eskişehir´de okurken ziyaretine gittiğimde ben de sofrasında yemek yedim. Benim gibi yüzlerce insan sofrasından bir kaşık yemek yiyip güler yüz görmenin borcunu, Bilecik Huzur Evi´nde ziyaret edip vermesi gerekir. Eline, yüreğine sağlık Zeki Güven arkadaşım. Sayende insanlığımızı, vefa borcunu yeniden hatırlattın bize, teşekkür ederim.