BİLİYORUM, 2014 BİZİM YILIMIZ OLACAK!
Biz kim miyiz?
Biz halkız, halkız biz yeğen…
Bize uyuyan dev derler genellikle.
Üzerimizdeki ölü toprağı ile gezeriz çoğunluk.
Bize dokunmayan yılanları,
kendi bacağından asılan koyunları,
ölçü alırız istikbalimiz için.
Allah ile kandırıldığımız anlar da çoğunluktadır.
Karanlık bir ölüm makinesi oluruz öylesi anlarda!
Tekbir sesleri ile kardeş kardeşi kırarız,
yakarız, yıkarız, talan ederiz insanın ocağını.
Daha da olmadı gammazlarız yurtseverleri.
Onlar“neden, niçin” sorularının yanıtını ararken,
hapis damlarında çürütürüz nice aydınımızı.
Öğretiler sonucu köşe dönmeci oluruz,
“işini bilen memurlardan” oluruz bazen.
Öyle olduğumuzu sansak da dört milyon kredi
kartı mağduru içinde olmaktan kurtulamayız!
Birkaç çuval kömürü, ya da içi erzak dolu torbayı
ülkemizin geleceğinden, istiklalinden
üstün tuttuğumuz da gözlenir bazen!
Yani istikbalimizi düşünürken, istiklalimizin kutsallığını
hiçe sayıp “ben çorbama bakarım hacım” diyebiliriz de!
Görmeyiz, duymayız, konuşmayız üç maymun misali.
Her devrin yağdanlıklarına da tanıklık ederiz kimi.
“Gelen ağam, giden paşam” diyen yavşağızdır arada bir!
Mahallemizde ya da apartmanımızda homoseksüel istemeyiz.
Dünyayı dar ederiz onlara, taşınsınlar gitsinler diyerek.
Lakin medyatik i.nelere de taparız adeta!
Bülent, Fatih, Huysuz, Kuşum Aydın gibilerin programlarına
para verip ailece gideriz, onların bayağı hakaretleri karşısında
pişmiş kelle gibi sırıtırız karımızın yanında.
Lakin kimi zaman da küllerimizden doğarız adeta.
Bir bahar sabahı direnen bir Türk genci oluruz hukuksuzluğa.
Umut oluruz ölü toprağı serpilmiş topluma.
Kesilen ağacın, yıkılıp yakılan değerlerimizin kurtarıcısı oluruz.
Haksızlığa uğrayanların, özgürlüğü çalınanların umudu oluruz.
Bir ölür bin doğarız kısacası yeğen!
Hem de umudun bitti denildiği yerden doğarız.
Bize yıllardır “balık hafızalı” muamelesi çekenler apışır kalırlar.
Kendini şah ya da padişah sanan hilkat garibi, nereden
geldiğini anlayamaz tahttan düşüp ters geldiğinde.
“Böyle gelmiş böyle gider” nakaratını bize kader diye
yutturmaya kalkanları atıveririz sırtımızdan.
Yeter ki uyanmaya görelim bir kez.
Biz halkız, halkız biz yeğen…
OZANCA
YENİ YIL
Bir sene daha kayboldu gitti
Sevinçlerle üzüntülerle
Acı da olsa, tatlı da olsa
Dönülmeyecek o günlere…
Bahara koşan kelebek gibi
Uykuda gülen bir bebek gibi
Dalda tomurcuk çiçek gibi
Gülümseyerek gel yeni yıl…
Şinasi KULA