ŞİNASİ KULA


Seçimden geriye kalanlar

YAZIYORUM


Seçimden geriye kalanlar
 
Koca bir hafta geçmiş yerel seçimlerden bu yana farkında mısınız? Ben dâhil birçok kişinin bu seçimle ilgili ortak yorumu sanırım en şaibeli” oluşuydu. Tekrar tekrar sayılan sandıklar, yakılmış biçimde çöplerden toplanan oy ya da tutanaklar, sayım başlar başlamaz baş gösteren elektrik arızaları aklımızda kalanlar oldu. Bugün itibarı ile daha hala itirazlar sonucu kesinleşmeyen iller var ne yazık ki! Eskişehir için bu şaibeler azınlıktaydı ne mutlu ki. Sadece sayım başlarken elektriklerin sekiz dokuz bölgede kesilmesinin dışında, OEDAŞ'ın daha hala bununla ilgili net bir açıklama yapmamasının dışında kafalarda bir soru işareti yok. Bugün sabah 11.00 de Tepebaşı belediye başkanı Ahmet Ataç ile Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt adliyeden mazbatalarını almış olacaklar. Bundan sonra ikisini de gerçek maraton bekliyor. Merkezde 3-0 yaparak AKP'yi bir kez daha üzen Eskişehirli, doğal olarak seçtikleri başkanlardan çok işler yapmasını bekleyecekler. Kazım Kurt başkan sıfatı ile ilk kez ES TV de Sabah Kahvesi” programıma katıldı anımsarsanız. En çok merak edilip kendisine sorulan soruların başında işten çıkaracaklarınız var mı” sorusu idi. Sayın Kurt bunu kendisine yakışır biçimde yanıtlayıp birçok çalışan insanı rahatlattı kanımca. Partizanlık yapmayan hiçbir emekçi aşından işinden olmayacak demekle de kalmadı, emekçilerin sendikal örgütlenmesinde de ezber bozdu adeta! Örgütlenin kardeşim” dedi yiğitçe… Bunu kaç tane babayiğit yönetici der, takdiri siz okurlarımıza bırakıyorum tabii.
Dün bahar güneşiyle sarmaş dolaştık!
Pazar günü Adalar cıvıl cıvıldı. Porsuk kenarındaki çimlere sere serpe uzananlar, gondollarla gezinen ve merakla etraflarının fotoğrafını çeken turistler ayrı bir anlam katmıştı güzel kentimize. Bu turistlerden bir çifti de benim misafirlerimdi. İzmir Karşıyaka'dan benim sevgili öğrencim Arzu(şimdi o da öğretmen) ve arkadaşı Gökhan Mert idi. Gökhan da profesyonel müzisyen olunca(TRT'de)çenemiz hiç kapanmadı. Anılara daldık çıktık eski öğrencimle. Her geçen gün yaşamın zorlaştığının ve renklerin matlaştığının altını çizdi benim güzel gençlerim. Türkiye'de yaşanası iki şehrin olduğunu şöyle belirtti Arzu; Hocam, Eskişehir'i hep çok güzel bir kent olarak tanımladı yakın çevrem. Eskişehir denince de anında çağrışım yapan bir isim daima Yılmaz Büyükerşen oldu inanın. Bu söylenenlerin hepsi doğruymuş ama bir konuyu eksik anlatmışlar maalesef. Bu kent güzel olduğu kadar, yaşanası ve huzurlu bir kent aynı zamanda…” İçimden sevgili Arzu, keşke bu sözleri bana değil de, hoca ile yatıp hoca ile kalkanlara anlatsan. Kuyusunu kazanlara anlatsan, seçim sonrasında bir kez daha sükûtu hayale uğrayanlara anlatsan” dedim. Arzu beni duymadı tabii ama duymasını arzu ettiklerim duydu hiç değilse. Lakin onlar adına çok üzülüyorum bende. Beş yıl daha ne yazıp çizecekler, konu kalmadı ki onlar için başka!!!
 
DIŞARDAN GAZEL
 
Benim çizgilerimin çok net olduğunu seven, sevmeyen herkes anladı şükür. Bunu bilen bir okurumuz diyor ki; Hocam, sizi gerek yazılarınızdan, gerek televizyon programlarınızdan öylesine net tanıyorum ki, ailemden biri gibisiniz inanın. Lakin bazı yanardönerler bu sonuçlardan sonra ne yapacaklar bununla ilgili bir yazınız olmalı mutlak. Yok, Odunpazarı'nda Emine Edilgiz fırtınası esecekmiş, bu fırtına için sözde bazı küskün CHP'liler Gölete maya çalmışlarmış da bu maya tutmuşmuş! Eski vali de aynı biçimde oyları bölecekmiş de AKP Büyükşehri kazanacakmış… Kısacası mışlı muşlu söylentilerin senaristleri düzene uyup şimdilerde Hocacı, Kazımcı olurlar mı ne dersiniz?” Sevgili Mustafa D. ye tek yanıtım var, aynen öyle dediğiniz gibi olacak bu filmi altmış yıldır görüyorum ben…
 
OZANCA
 
HER DEVRİN ADAMI
 
Çalışmayı hiç sevmiyorum!
Zengin olmak çok kolay!
Televizyonlar ne güne duruyor?
Allah razı olsun Acun'dan!
Hissetmeyi öğretti bu millete!
Kutunun içindeki numarayı bildin mi,
İşlem tamam!
Türkiye küçük Amerika kardeşim!
Herkese fırsat eşitliği var!
Çarkı felekten yirmi beş milyar!
Ahmet Çakar'dan elli!
Kenan Işık'ı unutmayın!
Bu günlerde,
Kim beş yüz milyar ister çok revaçta!
Sayısal, Şans topu, Loto, At yarışı falan filan!
Bitmedi!
Popstar, topstar, hopstar!
Patlat iki şarkı!
 
İsmail Kızılay